Günümüzde refah içinde yaşayan toplumların elektrik enerjisi tüketimlerinin yüksek olduğu bilinen bir gerçektir. Zengin sanayi ülkelerinde özgül üretim/tüketim değerlerinin 10.000 – 15.000 kWh/Kişi.Yıl mertebesinde olduğu göz önünde tutulursa ülkemizin yaklaşık 1500 kWh/Kişi.Yıl ile ne ölçüde geri kaldığı kolayca anlaşılır. Ülkemizde mevcut yüksek potansiyel nedeniyle hidroelektrik ve istihdam yaratıcı kömür madenciliğine dayalı termik santral yapımına önem ve öncelik vermek gerekirken tesisleri ve hammaddesi tamamen ithal edilen doğal gaz çevirim santrallerinin toplam elektrik enerjisi üretimindeki payının % 40 ‘lardan % 60 ‘lara doğru tırmanmakta olduğunu hayret ve ibretle izlemekteyiz. Gerçi 80 yıllık cumhuriyet döneminde hidrolik ve termik santrallerin de tamamen ithal edilerek kurulabildiğini, kopyalamaktan ve optimal bir prototip yaratmaktan da aciz kaldığımızı itiraf etmeliyiz, oysa akılcı davranıp bunu becerebilseydik hem makine ekipman için gerekli malzeme hem de işçilik yurtiçinden sağlanmış ve çok önemli miktarlarda döviz tasarruf edilmiş olacaktı. Buhar kazanı, türbin, jeneratör, trafo, şalt ve dağıtım tesislerinin yurtiçinde imalatı mevcut bigi birikimi ve geliştirerek kopyalama tekniğini benimseyen akılcılık ile her zaman mümkün görülmelidir.
